Birçok erken dönem tarım toplumunda, köylüler toprağa kanunen bağlıydı: Toprağı terk edemezlerdi ve başka yerde çalışmaları yasaktı. 18. yüzyıl İngiltere' sinde bile işçilerin başka iş aramaları yasaktı. Daha iyi bir işe girmeye çalışırlarsa çoğu zaman hapse atılırlardı. Tek alternatifiniz hapis olduğunda, işverenlerden eli açık davranarak yüksek maaş teklifleri yapmalarını beklememek gerekir. Tarih bu konuda sayısız örnekle doludur. Ortaçağ Avrupası'nda gerek değirmenler gerek nöbetleşe ekim yöntemleri gerekse atların daha çok kullanılmaya başlanmasıyla tarım hasılatı artmıştı. Ancak köylülerin yaşam standartlarında neredeyse hiçbir iyileşme olmadı. Ekstra mahsulün büyük bölümü küçük bir azınlığa yaradı. Büyük bir kısmı ise o dönemde yaşanan inşaat patlaması sırasında Avrupa'nın dört bir köşesine dikilen heybetli katedrallerin inşasına akıtıldı. Benzer şekilde, 1700'lerde Britanya' da fabrikaların ve sanayi makinelerinin yayılmaya başladığı dönemde, bu gelişmeler ilk zamanlarda maaşlara yansımadı. Hatta işçilerin yaşam standartlarını ve koşullarını geriye götürdüğü nice örnek vardır.