Seni karanlıkta unutmuşlar
Darılma sen, kamaşır mı körlerin gözü
Diken batırmışlar hep kanatlarına
Sonra yetmemiş ateşe vermişler
Sabret sen, ateş cennet olmadı mı İbrâhime
Seni kuyulara atmışlar
Ağlama sen, kirpikler şahit değil mi sana
Sürmüşler seni evinden, ev bildiğin her yerden
Sonra yetmemiş zindana koymuşlar
Sükut et sen, Yusuf sultan olmadı mı Mısır'a