Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

779 syf.
·
Puan vermedi
·
24 günde okudu
Haydi Zavallı Şövalye göster kendini.. Rus edebiyatının Dünya çapındaki temsilcisi Fyodor Dostoyevski, içinde yaşadığı Rus toplumundan hareketle insanı ve insanlığın yazgısını anlamlandırmaya çalışmış ve fikirleriyle varoluşçu düşüncenin öncülerinden kabul edilmiştir. İnsan benliğinin derinliklerindeki gizleri çözümlemeye çalışan ve felsefi yönü ağır basan bir yazardır. Eserlerinde karakterlerinin psikolojik halleri ile ilgili yaptığı ayrıntılı tahliller, Freud gibi ünlü psikanalistlere ve birçok filozofa ilham kaynağı olmuştur. Özellikle "Budala' romanında değindiği "sıradan insan ve sıradışı insan” tanımlarıyla Nietzsche üzerinde çok etkili olmuş ve Nietzsche onun için “Psikolojide kendisinden birşeyler öğrendiğim tek kişi Dostoyevski'dir.” demiştir. 1868-1869 yılları arasında seri halinde yayımlanan 'Budala' romanının kahramanı, bir süre yurtdışında epilepsi tedavisi gördükten sonra Rusya'ya geri dönen sevgi dolu, yardımsever ve dürüst bir genç olan Prens Mışkin'dir. Romanda, etrafındaki yozlaşmış ve ikiyüzlü toplumda erdemli olmaya çalışan iyi kalpli bir kahramanın yaşadıkları üzerinden insan doğası, ahlak ve toplumsal yapı sorgulanmaktadır ve ana tema ideal olanla gerçek olanın çatışmasıdır. Dostoyevski Prens Mışkin karakteriyle ideal insanı resmetmeyi amaçlamıştır.1868 yılında yeğeni Sofya'ya yazdığı mektubunda, yeni eserine dair asıl niyetini şu sözlerle ifade eder: “Romanın ana fikri oldukça eski ve benim çok sevdiğim bir düşünce, ama şu vakte değin de ele almaya korktuğum kadar zor bir fikir, ama şimdi bu konuyu incelemeye karar vermişsem bunun nedeni kesinlikle umutsuzluk içinde olmamdır. Romanın ana düşüncesi tam anlamıyla mükemmel insanı yansıtmaktır” Roman, gerçek anlamda erdemli ve güzel ahlaklı bir bireyi, toplumsal çatışmaların, ihtirasların, bencilliğin merkezine yerleştirmenin, hem kendisi hem de onun etrafındaki diğer insanlar üzerindeki etkilerini incelemekte ve Rus toplumunun böyle bir bireyle karşılaştığında ona nasıl tepki vereceğini sorgulamaktadır. Bu sorgulamanın cevabı kitaba isim olmuştur. Zîrâ Mışkin birçok arkadaşının çok ötesinde bir zekaya sahip olmasına rağmen, toplum ona bir budala gözüyle bakmıştır. Aslında onu diğer insanlardan farklı kılan onun, toplumun içi boş, samimiyetsiz kültürünü anlayamaması, kendi değerleriyle içinde yaşadığı toplumun gerçeklerinin birbirlerine tamamen zıt düşmesi ve toplumun onun kıymetini takdir edecek basiretten yoksun olmasıdır. Buna göre Mışkin'in üstün ahlâkî özelliklerine rağmen insanlarla anlaşmada yaşadığı zorlukların asıl sebebi insan fıtratının bozulmuşluğu ve toplum nezdinde erdemin eski değerini yitirmişliğidir. Hâlâ erdemli bir şekilde hareket eden düzgün insanlar ise artık budala olarak görülmektedir. Prens Mışkin çok büyük acılar çekmesine karşın insanlara olan sevgisini, inancını, merhametini kaybetmemesi, kendisine yapılan kötülüklere iyilikle karşılık vermesi, tertemiz bir kalbe sahip olup sürekli affedici olması, zor durumda olanların ve günahkarların her daim dostu olması gibi özellikleri bakımından Hz. İsa ile özdeşleştirilmiştir. O, Hıristiyan olmayan bir dünyada, çarmıha gerilen Hz. İsa gibidir. İnsanlar onu anlayamamıştır. Dostoyevski daha sonra yazdığı Karamazov Kardeşler’de yer alan ve çok meşhur olan “İsa ve Büyük Engizisyoncu” bölümünde de İsa’nın tekrar yeryüzüne inmesi halinde son derece bozulmuş bir insan türüyle karşılaşacağını ve bu insan türünün onu anlayamayacağını vurgulamıştır. 'Budala' romanı, Rus toplumunun saf Hıristiyanlık öğretisinden ne denli uzaklaştığı ve toplumda maneviyatın yok olmaya yüz tuttuğu konusunda ciddi bir uyarı gibidir. Prens Mışkin’de yalnızca Hz. İsa’ya değil, aynı zamanda Don Kişot’a ait özellikler de bulunmaktadır. Romandaki diğer karakterler, Prensin fedakarlık ve adanmışlığını Don Kişot'a benzetmektedir ve romanda bu benzerliğe birkaç kez atıf yapılmıştır. Dostoyevski'nin Budalası bir nevi 19. yüzyıl Rus toplumunun Don Kişot'udur. Roman otobiyografik unsurlar içermektedir. Dostoyevski, kendisi de romanının kahramanı gibi epilepsi hastası olduğu için de bu epilepsi krizi sırasında yaşanan durumları ve hissedilen duyguları bütün ayrıntılarıyla, derinlemesine anlatmıştır. Ayrıca Prens Mışkin’in romanda anlattığı, siyasî görüşlerinden dolayı kurşuna dizilme cezası alan bir adamın hikayesi de yine Dostoyevski’nin başından geçmiş bir olaydır. Bu şekildeki yaşanmışlıklar, ifadelerdeki samimiyeti ve okuyucu üzerindeki etkiyi artırmaktadır. İyilik ve dürüstlük timsali olan Prensin sınırsız sevgi, merhamet ve affediciliği toplumun gidişatında iyileştirici bir etki yapamamış ve onun varlığı romanın sonunda yaşanan trajediye engel olamamıştır. Bu durum tıpkı Karamazov Kardeşlerdeki Alyoşa karakterinin bütün iyi niyetine rağmen babasının cinayetine engel olamayışına benzemektedir. Çünkü insan ne kadar mükemmele yakın olsa da kusurlu ve eksik bir varlıktır. Kusurlu bir varlığın da kusursuz bir ahlak oluşturması imkansızdır . Aynı zamanda sadece iyi olmak iyiliği hakim kılmak için yeterli değildir. Bunun için doğru düşünmek ve doğru olanı doğru zamanda yapmak da gerekmektedir. Sembollerle dolu olan romanda Prens Mışkin ruhsal güzelliği, Nastasya Filippovna ise fiziksel güzelliği simgelemektedir. Dostoyevski, maddiyatın ön plana çıktığı ve maneviyatın ihmal edildiği bir dünyada, tıpkı Mesih'in onu anlamayan ve kıymetini idrak edemeyen insanlar tarafından çarmıha gerilerek öldürüldüğü inancında olduğu gibi, fiziksel ve ruhsal güzelliğin de yine insanların eliyle yok edileceği gerçeğine dikkat çekmiştir. Nitekim romanın sonunda ahlakî güzelliğin simgesi Prens Mişkin'i bekleyen delilik, fiziksel güzelliğin simgesi Nastasya'yı bekleyen ise ölüm olmuştur.
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201224,9bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
367 görüntüleme
Hülya okurunun profil resmi
@lamia58 Allah razı olsun hocam. Çok incesiniz.Önemli olan da sizin gibi okuyucuları bulması.Biliyorsun çok emek var incelemelerde.
L. G. okurunun profil resmi
@Hlygcgl hocam acaba bende mi bir inceleme yazsam diye düşünmedim değil. Ama sizin kaleminiz gerçekten çok güçlü. Maşallah, berakellah.
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
'nin
Karamazov Kardeşler
Karamazov Kardeşler
incelemesi de muhteşem olmuştu. İyi ki okumuşum dediğim bir kitap daha bitti.
Hülya okurunun profil resmi
@lamia58 Hamdolsun iyi ki sizinle okuyorum. Şeyma ve sen olmasan zaten inceleme de olmaz☺️
L. G. okurunun profil resmi
Canım hocam kaç gündür inceleme yazmanızı bekliyorum. 1000k da ki bütün
Budala
Budala
incelemelerini okudum. Ama @Hlygcgl hocam sizin incelemeniz bir başka. Kaleminize, yüreğinize sağlık.
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
zaten başlı başına mükemmel bir yazar.
Budala
Budala
muhteşem bir kitap. İncelemeye söyleyecek söz bulamadım.Kelimelerim kifayetsiz kaldı.
L. G. okurunun profil resmi
@Hlygcgl hocam kitapta bazı romanlar geçiyordu hatırladınız mı?
Ölü Canlar
Ölü Canlar
Madam Bovary
Madam Bovary
Kamelyalı Kadın
Kamelyalı Kadın
. . Aslında
Ölü Canlar
Ölü Canlar
okunabilir hocam.
Hülya okurunun profil resmi
@lamia58 evet hocam, Ölü Canlar ı listemize alabiliriz.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.