Gönderi

95 syf.
7/10 puan verdi
Bak bir şey diyeyim mi? Gerçekten şu alttaki yazıyı okumadan önce yani normal olarak şiiri okurken şiir kitabını kendi kendime dedim ki "ya dedim bu adamın şiiri sadece duyguları harekete geçirmiyor aynı zamanda düşünceye ve iyiliğe de bilinçli olarak zihinde yer veriyor. Okuyorum ve bundan aynı zamanda bilgi alıp fayda görüyorum. Hani şiiri bir öğüt havasıda taşıyor kendi içinde. Salt yazmak için var değil kelimelerin seçiminden de belli basit sade ama o an için gerekli olan o. Bundan önceki okuduğum şairlerin birçoğu gerçektende ferdi ve kifayetsiz sanata saplanıp kalmıştı. Sanat anlayışını kısaca şöyle özetler Necatigil: “Sanatçı içinde yaşadığı topluma karşı bazı vazifeleri olduğunu düşünmeli; sanatını sade güzele değil, iyi ve faydalıya da yöneltmelidir. Güzel, çok vakit iyinin içindedir. Toplumun realitelerini görmezden gelerek kendi renkleriyle yetinen bir sanatkâr çevresini daraltmış, hitap kabiliyetini azaltmış olur. Sanatkâr bozuk düzen bir toplum kaosuna müdahalelerde bulunmazsa, onu elinden geldiği kadar düzeltmekten yüksünürse ferdi, kifayetsiz bir sanata saplanır, kalır.” (agy., s.438-439) Bu şiir senin için Elif dediği uzun bir şiir var bir de
Çevre
ÇevreBehçet Necatigil · Varlık Yayınları · 196015 okunma
·
4 artı 1'leme
·
644 görüntüleme
minimalist ⍘ okurunun profil resmi
YILDIZLAR Seni karanlıkta yatırıyorlar. Korkuyorsun geceden: Bakıp bakıp pencereden, Yatağına sokuluyorsun. Ben hep eski yerimdeyim, biliyorsun. Hava açık olduğu zamanlar Beni seyrediyor, seviniyorsun. Ne olurdu, ben de, Sana göründüğüm şekilde Odana gelseydim. Ateşböcekleri gibi, Küçücük avucunda Yanıp yanıp sönseydim. Seneler geçip gider, büyürsün. Bir gün olur, hepsi biter: Endişeler, o çocuk üzüntün Hepsi biter. Aydınlanır seninçin geceler, güneş gibi görünürsün. Biraz sabır, küçük çocuk, biraz sabır. Ama Allah'ın koyduğu yerde, Yıldızlar daima yalnızdır.
minimalist ⍘ okurunun profil resmi
DUMAN Bir dumanla dolmuş dünya Boğucu bir duman El yazması bir kitapta Bir hikaye okudum: Bakırcılar bir zaman Bir koca kazan yaptılar. Bakırcılar gece oldu, evlerine gittiler kazan kaldı dükkanda Sabah ola, aşlar pişe Sabah ola, o da gide Bakırcılar gittiler Kazan kaldı dükkanda. Kazan bekler Saatler geçer gece Bir büyücü gelir girer içeri Çalıp gider bu kazanı gizlice. Issız bir dağ başında Ateş yakar büyücü Yanma ateşim yanma Ateşin elinde mi? İçinde tılsımlı su Kazanım kaynama Kazanın elinde mi? Şeytan gelir, sorar Kaynattığın kazana Açlık, ölüm kattın mı? Kattım. Fitne, fesat attın mı? Attım. Kazan kaynar Kaynadıkça kara kara Bir duman çıkar Duman gider dağlara. Karşı yatan yüce dağlar Eğilin de duman geçe! Dağlar saf, çocuk gibi Kötülük olduğun ne bile? Dağlardan esen rüzgar Dumanı iletin hele! Rüzgar saf, çocuk gibi Kötülük olduğun ne bile? Duman aşar dağları Azar azar Şehirlere, köylere Duman uzar. Odalara, evlere Duman sızar, Gören gözler görmez olur Duman girer kıvrıla kıvrıla İnsanların kalplerine kadar. Göz gözü görmüyor bu zamanda Bu dumanı yok etmenin çaresi Kitap yazmıyor.
minimalist ⍘ okurunun profil resmi
Yorgun alna şifa imiş yar eli Kız bak benim sefil naçar halime Gönlüm göğsüm yareli.
minimalist ⍘ okurunun profil resmi
KAR FlRTlNASI Kapalı oda, aylardan temmuz Hesap kitap yarmuş zihnimi İçim geçti, daldım Yine ben o ihtiyardım: Yaşadım eski bir şiirimi. Bulandı birden ayna: Ak saçlı bir adam belirdi Uzandı geçmiş zamana. İlk okul, lise, üniversite Sevda çılgınlıkları Aklımda yok sandığım yıllar Hastalıklar, soğuk algınlıkları Belimi büken kahırlar. Uzun bir gezintiden sonra Gülümsedim aynada malızun Malızun da söz mü Bunun tamamen aksi Bir hal içinde Görüyordum yüzümü Yüzüm hayal içinde. (Yenilikler, 1, Şubat 1946)
minimalist ⍘ okurunun profil resmi
Değişen Dünya Çocukluğumun geçtiği sokakta Biraz dolaşayım dedim, Şimdi oturduğum yerden uzakta. Öyle bir hüzün çöktü ki içime, Ne bileyim Ağlıyasım geldi kendi kendime. İnsanları değişmişti, Ondan belki de. Sonra pek çok evlerin yerinde Yeni binalar dikilmişti. Ahtapotlar gibi apartmanlar Buraya da salmış kollarını, Yoksul aileler çekilmişler Satıp savıp mallarını. Böyle böyle bizim eski mahalle Hoyrat servetlerin karşısında Silinip gitmiş bile. Eski günler neredesiniz, Açın kapınızı da evinize gireyim. Ama nerde o evler, Ne bileyim. Şimdi anam ağlıyor Zenginlik nedir, fakirlik nedir İnsan zamanla anlıyor. (Yeni Şiirler, 1949 [Varlık Yayınları])
minimalist ⍘ okurunun profil resmi
Omuzlarında bir yük Dünyanın yalnızlığı.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.