Gönderi

1930-1933 yılları arasında dönemin en büyük trajedilerinden birine neden olan Büyük Kıtlık, sayısız can kaybının yaşandığı ve kıtlığa maruz kalanlar adına büyük yaralar açan bir hadise olarak karşımıza çıkmaktadır. Stalin iktidarı ele geçirişi sonrasında Tek Ülkede Devrim ilkesinin alt başlıkları olarak kabul edebileceğimiz bir dizi politikayı uygulamaya koymuş, bunlardan biri olan "Yukarıdan Devrim" ile Lenin Dönemi NEP ve yerelleşme/korenizatsiyanın tüm izleri silinmek istenmiş, geri olduğu ya da Bolşevik Devrimi'ni içselleştiremediği düşünülen bölgelerde Küçük Bolşevik Devrimleri gerçekleştirmek adına sert uygulamalar yapılmıştır. Bu nedenle Lenin Dönemi politikalarının ürünü olarak gördüğü kapitalist grupları ve milliyetçi elitlerle birlikte, gelişen yerel kültür ve yaşam tarzlarını da ortadan kaldırmak adına tarımsal destekli hızlı sanayileşme politikası ile zihnindeki SSCB'yi inşa etme işine hızlıca girişmiştir. Tek Ülkede Devrim politikasının Stalin adına en önemli ayağını oluşturan ekonomi politikası, SSCB'yi tarih sahnesinde bir güç haline getiren temellerin yine SSCB adına başlangıç noktasını ifade ederken, Bolşevik merkezi yönetimi altındaki tüm milliyetlerin yıkıma uğradığı ve yerel yaşam tarzlarının Homo Sovieticus bireyler oluşturmak adına tek tipleştirildiği bir dönemi ifade etmektedir. Bu bakımdan Stalin'in I. Beş Yıllık Kalkınma Planı'nı Büyük Terör'ün bir parçası haline getiren hadiseler Türk dünyası adına, kalkınma planı içerisine dahil edilen bölgelerde kıtlık, can kaybı, göçebe ve köylü yaşam tarzlarının sedentarizatsiya ile işçi olmaya zorlanmasıyla gerçekleştirilmiştir.
Sayfa 69 - TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARIKitabı okudu
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.