Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Marksçıların biricik dayanağı sürenin çok uzun olduğunu, ne zaman geleceği bilinmeyen bir günde, sonucun her şeyi doğru çıkaracağını ummak gerektiğini söylemektir. Başka bir deyimle şimdilik arafta bulunmaktayız, cehenneme gitmeyeceğimiz konusunda söz verilmektedir bize. O zaman karşımıza çıkan sorun başka bir düzeyin sorunudur. Elverişli bir ekonomik evrim süresince bir iki kuşağın savaşı sınırsız toplumu gerçekleştirmeye yetecekse, savaşçı için özveri tasarlanabilir bir şey olur. Geleceğin somut bir yüzü vardır onun için, örneğin torununun yüzü. Ama, birkaç kuşağın kurban edilmesi yetmemişse, şimdi bin kez daha yıkıcı olan bir sonsuz, bir evrensel savaşlar evresine gireceksek, ölmeyi ve öldürmeyi benimseyebilmemiz için inancın kesinlikleri gerekir. Ancak bu yeni inanç da eskileri gibidir, arı bir mantık olarak kurulmamıştır. Öyle ya, tarihin sonunu nasıl tasarlamalı? Marx Hegel’in terimlerini yenilemedi. Oldukça karanlık bir dille, komünizmin insan geleceğinin zorunlu bir biçiminden başka bir şey olmadığını ama bütün gelecek de olmadığını söyledi. Ama komünizm ya çelişkiler ve acılar tarihinin sonu değildir (o zaman bunca çabanın, bunca özverinin nasıl doğrulanacağı anlaşılmaz) ya da bu tarihin sonudur (o zaman da tarihin bundan sonraki yanı ancak kusursuz topluma yürüyüş olarak tasarlanabilir). Böylece, hiçbir neden yokken, bilimci olmak isteyen bir betimlemeye gizemci bir kavram sızar. Ekonominin en sonunda ortadan kalkması, Marx ile Engels’in bu gözde konusu, her türlü acının sonu anlamını taşır. Ekonomi tarihin acı ve mutsuzluğu ile birlikte gider, onunla birlikte ortadan kalkar. Cennete geldik demektir.
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.