Ragıp Bey'in Almanya'da gördüğü Meryem Ana tablolarının gözleri gibi hafifçe bombeliydi, Slav ırkını hatırlatan muntazam burnunun altında küçük ama etli dudakları elle çizilmiş gibiydi; güzel mi yoksa çirkin mi olduğu tam anlaşılamayan ama insanda sürekli olarak bakma isteği uyandıran yüzlerdendi.