Belki de on yıl önce, tam şu anda durduğu yerde dururken, ona buraya âşık olduğunu söyleten şey de böyle bir bütünlük duygusuydu. Aşkın bin bir biçimi vardı. Bazı âşıklara nesnelerin ve mekânların içinden bazı şeyleri seçip almak, bir araya getirmek ve onlara kendi hayatlarında olmayan bir bütünlük vererek bir sahneden veya (artık hepsi gitmiş ve birbirinden ayrılmış) insanların bir araya gelişlerinden, düşünceleri hâlâ meşgul eden ve aşkı hâlâ sürdüren o küre gibi bütünlükleri yaratma yeteneği verilmiş olabilirdi.