Mikail Söze başladı:
– Selim Pusat benim haklarıma da ilişti. Ben en güzel ve iç açıcı yağmurları yağdırdığım gibi öldürücü kasırgaları da estirir, ılık güneşle beraber kavurucu güneşi de parlatırım. Bu sanık öyle bir sevgiye tutuldu ki gönlünde nisan esintileri ile birlikte karakış boraları da esti. Zaman zaman ağustos güneş ile kavruldu. Bana rakip oldu. İradesini kullanamadı.