Başkalarının bizim hakkımızda anlattığı hikâyeler ve insanın kendisi hakkında anlattığı hikâyeler: Hangisi gerçeğe daha çok yakındır?
Kendi anlattıklarımızın doğruluğu o kadar kesin midir?
İnsan kendisi hakkında otorite sayılır mı?
Ama kafamı meşgul eden asıl soru bu değil. Asıl soru şu: Bu tür hikâyelerde gerçekle yalan arasında bir fark var mı? Dış görünüşle ilgili hikâyelerde fark var. Ama bir insanın içini anlamaya hazırlanırsak ? Herhangi bir zamanda sonlanacak bir yolculuk mu bu? Ruhumuz gerçeklerin bulunduğu bir yer mi? Yoksa gerçek denen şeyler yalnızca hikâyelerimizin aldatıcı gölgeleri mi?