Gönderi

Her şey Japon imparatorunun en sevdiği fincanının kırılmasıyla başlamış. Tamir için Çin’e göndermişler ama döndüğünde gelişigüzel yapışmış kırık bir fincanmış artık. Bunun üzerine Japon imparatoru, ülkedeki en iyi zanaatkarı çağırıp, fincanı göze güzel gözükecek şekilde tamir etmelerini istemiş. Onlar da kintsugi’yi bulmuşlar. Kırık fincanı yapıştırdıktan sonra, kırıkların aralıklarını vernik ve altın tozuyla doldurmuşlar. Kintsugi de, kusurların sanatı olmuş o günden sonra. Fincandaki altın yollar, artık fincanın hikayesini anlatır olmuş. Onu diğer fincanlardan benzersiz kılmış. Dikkatle bakan, o altın çizgilerde akan nehirler, meyve veren ağaçlar, samuray kılıçları görmüş. Fincan kırılıp, kintsugi metoduyla yapıştırıldığında, eskisinden güzel ve değerli oluyormuş. Biz de kendimizi, kırıldığımız yerlerden altın tozuyla verniklesek? Birbirimizin yarıklarına altın tozu döküp, yapıştırsak... Avuçlarımızdaki izler gibi, kalbimizde de altından yollar olsa. Hatalarımızdan yapılsa. Kusurlarımızdan yapılsa. Dikkatsizliğimizden. Ağzımızdan dökülüvermiş kelimelerimizden. Sonra onları olmamış gibi yapıp, tutturmaya çalışacağımıza, aralarına altın tozu döküp tuttursak. Hatanın, kusurun, dikkatsizliğin de kıymeti olsa. Anlatacakları olsa. Oturup dinlesek, masal dinler gibi... Nasıl ki, hikayede çatışma şart, hayatta da olduğunu kabullensek. Saklamasak da, tam tersi parıl parıl parıldatsak? Benim içime pansuman gibi geldi bu kintsugi sanatı. Sanki yarıklarımdan altın sular doldurdu içimi çizgi çizgi. Parmağımla takip ettim, bütün olanları. Bir labirentte çıkışı arar gibi. Bir yandan da okşar, iyileştirir gibi. Bu kase benim. Bazen dikkatsizce düşmüşüm, bazen bir çekiç kırmış, bazen durmaktan çatlamışım. Başka bir şarkıda diyor ya “Kırıldım ama o tarafı duvara yasladım” diye. İşte onu yapmadan, gelişigüzel yapışmış gibi yapmadan, kırıklarımdan parlamayı öğrenmek. Hatta Leonard Cohen’in dediği gibi, yarıklarından içeriye ışık almak belki. Belki bu günler evde otururken, verniği ve altın tozunu elimize alsak da, doldursak mı kırıkların aralarını. Hatta boşluklar da bıraksak ışık için. Kırmak hayatın sanatı, tamirat da bizimki olsa. Nil KARAİBRAHİMGİL
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.