Gönderi

Farklıklılar üzerine kurulu olan "çokluk" durumu, Marksist ikili toplumsallığı olduğu kadar, Personsçu birlik sosyolojisini de tanıyamamaktadır. Parçalanan toplumun içinde ne ezen ve ezilenler ikili karşıtlıklar şeklinde çatallaşmakta ne de bütünleşebilmektedirler. Bunun kavramı, Spinoza' dan beri, varlığını sürdüren "çokluk" olmalıdır: İktidarda bulunmadığı gibi, belirli bir düzen içinde de örgütlenmemiş kalabalıklar. Bunlar arasındaki güç ilişkileri "çokluklar" şeklindedir ve sabit değildir. Dil oyunlarında olduğu gibi sözceler yer değiştirebilirler ve kendi kurallarını süreç zarfında sürekli olarak yeniden kurarlar.
Sayfa 111 - Say Yayınları, 2010.Kitabı okudu
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.