Bir şey yapmağı cân-ı gönülden istiyordum ama içimden de hiç bir şey yapmak gelmiyordu. Yapmak istediğim her iş, birbirine yapışık ikiz kardeşler gibi tersine, yani yapmak istemediğim işe yapışık olarak, aynı zamanda çıkıyordu karşıma.
:))
«Ölmek mi istiyorum acaba?»
:))
Kimsenin yüzünü görmek istemiyordum ama yalnız kalmak da istemiyordum. Evde kalmak istemiyordum ama sokağa çıkmak da istemiyordum.
Seyahate çıkmak istemiyordum ama aynı zamanda Roma’da oturmağa devam etmeği de istemiyordum.
Resim yapmak istemiyordum ama resim yapmadan durmak da istemiyordum. Uyanık durmak istemiyordum ama uyumak da istemiyordum. Sevişmek istemiyordum ama bu işi yapmamağı da kabul edemiyordum v.b., v.b.... «Hissediyordum^ demiştim ya.
iğrenme, tiksinme, yılgınlık duyuyordum aslında