Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Tarihçi Walter Stephens, cadı avı çılgınlığının kadından nefretten değil, kuşkudan kaynaklandığını savunuyor. Toplumu derinden sarsan düşünsel, toplumsal ve ahlaki değişiklikler, insanların inançlarını tehdit etmişti ve eski ilahi düzene ait olan geleneksel inançlarını savunacak ve kanıtlayacak yollar aramışlardı. Malleus'un ayrıntılı bir analizini yapan Stephens, kadınların şeytanlarla cinsel ilişkisiyle bu kadar meşgul olmanın her şeyden önce şeytanların var olduğunun kanıtlanmasına yönelik bir mesele olduğunu iddia etmiştir; yani kadınların şeytanlarla olan sözde deneyimlerinden ne kadar fazla detay alınırsa o kadar iyiydi. Engizisyon yargıçlarının, bugün bize daha çok pornografik fanteziler gibi görünen kadınlarla ilgili seksüel takıntıları, aslında bütün kuşkuları ortadan kaldıracak kanıtlar bulma yolunda yapılan girişimlerden başka bir şey değildi. Malleus, "cadı kadınların inandırıcı beyanlarının kendisinin bütün bu fantezileri inanılır kıldığını" bize anlatıyor. Bu anlatıma dayanarak, engizisyon yargıçlarının kadınlara, şeytanın varlığı hakkında kanıt elde etmek için işkence yaptıklarını söyleyebiliriz. Onlar metafiziği fiziğe teşmil etmeye çalışıyorlardı. Cadı avı, görünmeyen varlıkları gerçekliklere dönüştürmeyi amaçlayan korkunç deneyimdi. Şeytanların varlığı kanıtlanınca, tüm ruh dünyasının da bir fantezi değil, bir gerçeklik olduğu kanıtlanmış oluyordu.
Sayfa 137 - Cennetin Kraliçesinden İblis Kadına
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.