Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Gör
Çocukken evimizde toprak saksıların içine dikilmiş, muhteşem güzellikte çiçekler vardı. Onlar sulanır, yapraklan temizlenir, sevilir, toprağı değiştirilirdi. Tam olarak ne zaman oldu bilmiyorum, yeni bir akım başladı. Plastik dönem... Saksıların plastikleri çıktı. Toprak saksıları atıp yerine plastiklerini koyduk. Sonra o çiçekler o saksılara pek uyum sağlayamadı, sanki bir şeyler daha oldu, bir şeyler daha değişti hayatta ve plastik çiçekler almaya başladık eve. Kokmayan, solmayan, kıpırdamayan, nefes almayan çiçeğe, çiçek denir mi? Dedik. Bugün aynı yanılgıya devam ediyoruz. Git bak, çocuklar için yapılmış bütün kapalı oyun alanlarında tırmanma duvarları ve duvarlara tırmanan çocuğuna hayranlıkla bakan anne babalar göreceksin. Çocuğunun bir ağaca tırmanmasından ölesiye korkan ve tırmanma duvarına tırmanmaya çalışan çocuğunu alkışlayan anne babalar... Yaz kış, spor salonlarındaki yürüyüş bantlarında yürüyen insanlar göreceksin. Evinde iki kat merdiven çıkamayan, caddede, ormanda, sokakta yürüyemeyen ama koşu bandında kilometreler sayan insanlar... Bilgisayarının ekran görüntüsünü gökyüzü, günbatımı, yaprak, çiçek, kar manzarası yapan ama başını kaldırıp gökyüzünü izleyemeyen, günbatımlarını kaçıran, sokaktaki yaprağın, çiçeğin, karın farkına varamayan insanlar göreceksin. Pencereden bakmayı basit görüp duvardaki tabloya dalıp giden insanlar göreceksin. İnternetteki çocuk videolarına gülüp kendi yanında oturan çocuğunun gülüşünü kaçıran insanlar, sahip olduğu hayatın güzelliklerini görmeyip başka hayatlara özenen insanlar göreceksin. Fark ettiğinde diyeceksin ki: İnsanoğlu kendine bahşedilmiş güzellikleri görmemeyi nasıl da beceriyor..
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.