nasıl yazdığını, yazdığını iyi bulduğunu; okuyunca beğenmediğini; düzelttiğini, sonra yırtıp attığını; bazı yerleri çıkardığını; bir şeyler eklediğini; coştuğunu; çaresiz kaldığını; gecelerinin iyi, sabahlarının kötü geçtiğini; fikirler bulup sonra kaybettiğini; kitabını bitmiş olarak gördüğünü, sonra kitabın kaybolduğunu; yemek yerken kahramanlarının rollerini oynadığını; yürürken onların ağzından konuştuğunu; kâh ağlayıp kâh güldüğünü; şu üslupla bu üslup arasında gidip geldiğini; önce görkemli ve cafcaflı olanı, sonra basit ve sade olanı seçtiğini;