Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Birer sigara içtik, sessizlik derinleşti. Gerginliğe dayanamazdı, kırılgan bir ruhu vardı. Pişmanlıklarla dolu kavgaları, geri dönüşü zor küskünlükleri, acımasız kahkahaları. Bütün bunlar o değildi. Bütün bunlar benliğini törpüleyen hengamelerdi. O mahzun bir tebessüm idi. Bir demet menekşe idi. Yuşa Tepesi'ne doğru tırmanan bir gölge. Mecrasını bulamamış, hangi denize döküleceği meçhul bir dere. Seyfettin'i severdik... Çünkü çizgiden çıkan bir yanı vardı. Biraz şairdi, Japon estamplarına, bit pazarı antikalarına tutkundu. Naz çeker, gözyaşı siler, dert dinlerdi. Kendisi için bir hayat kurmaya, onu başkalarından kıskanmaya, insanlarla arasına bir mesafe koymaya çalışmadı. Tabiatıyla dağınık bir manzara arzediyordu. Belki de Marmara Kıraathanesinin son atlısı idi. Onunla birlikte yitip gitti. Bu yazıyı apansız yazdım, çiçek açmış bir erik dalı gördüm, minibüste Neşet Ertaş'tan bir türkü dinledim. İşte yine bahar geldi, ÖSS sınavından çıkan çocuklar caddere dağıldılar.
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.