Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Doğru kişilerin acı çekmesi üzerine
Hakikat şudur ki, elbette, hepimiz organik olarak Tanrı’yla, Doğa’yla ve yoldaşımız diğer insanlarla bağlantılıyız. Eğer her insan sürekli ve bilinçli olarak kendi ilahı, doğal ve toplumsal çevresiyle uygun bir ilişki içinde olsaydı, sadece Yaratılışın kaçınılmaz kıldığı kadar acı mevcut olacaktı. Fakat gerçekte insanların çoğu, kronik bir biçimde Tanrı, Doğa ve diğer insanların en azından bir bölümüyle uygun olmayan ilişkiler içindedir. Bu yanlış ilişkilerin sonuçları toplumsal seviyede savaşlar, devrimler, sömürü ve kargaşa; doğal seviyede yerine başkası konulamaz kaynakların israfı ve tüketilmesi; biyolojik seviyede dejeneratif hastalıklar ve ırkların menşeinin bozulması; ahlâkî seviyede kibir dolu bir saygısızlık; manevi seviyede İlahî Gerçeklik karşısında körlük ve insanın nedeni ve amacı karşısında tam bir cehalet olarak tezahür eder. Böylesi şartlar altında, doğru kişilerin ve masumların acı çekmemesi sıra dışı olurdu - pisboğaz bir damağın ve tıkabasa dolu bir midenin günahları yüzünden masum böbreklerin ve doğru çalışan bir kalbin acı çekmemesi kadar sıra dışı; eklemeliyiz ki bu günahlar, organlara, ait oldukları obur bireyin iradesi tarafından dayatılmıştır, ki bu bireyin kendisi de, çağdaşı ve öncülü olan diğer bireylerin, kargaşanın uçsuz bucaksız ve dayanıklı bir enkarnasyonuna dönüştürdükleri, üyelerine acı çektiren ve kendi cehaletiyle kötücüllüğünü onlara bulaştıran bir topluma aittir.
Sayfa 338Kitabı okudu
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.