Gönderi

Başkasına zahmet olan buğday tohumuna rahmet oldu.
Çiftçi onu toprağa gömdü. Üzerini kara toprakla örttü. Onu soğuk, kara toprağın kucağına terketti. Dört mevsim geçti. Yağmur, kar, rüzgâr, buz, dolu geçti. Alem o tanenin yeşermesi için seferber oldu. Başkasına zahmet olan buğday tohumuna rahmet oldu. Yağmurdan korkan insanlara inat, toprak daha çok yağmur istedi.
Sayfa 76 - öğrencilerime buğdayın hikayesini anlatmak en büyük hobimdir :)
·
20 görüntüleme
Gizem okurunun profil resmi
Bozkırda yalnız ağaç... Yanan göğün altında, ıssız ağaç... Dostu kara toprak kadar sessiz ağaç... Bozkır gibi mahzun, garip ağaç... Toprağa dost, göğe-yere dost... Başaklar... O ağaç gibi boynu göğe uzanan narin başaklar... Güneşin kavurduğu, rüzgârın savurduğu başaklar... Bir çi- leyle olgunlaşır başak... İnsan gibi... Çile adamı âdem eyler, tohumu da başak... Bir zamanlar bu toprağın altında bir tohumdu bu selvi boy. lu güzel. Çiftçi onu toprağa gömdü. Üzerini kara toprakla örttü. Onu soğuk, kara toprağın kucağına terketti. Dört mevsim geçti. Yağmur, kar, rüzgâr, buz, dolu geçti. Ålem o tanenin yeşermesi için seferber oldu. Başkasına zahmet olan buğday tohumuna rahmet oldu. Yağmurdan korkan insanlara inat, toprak daha çok yağmur istedi. Mevlâ'dan gelen rahmet, o tohumu büyüttü. Çiftçi o tohumun mürşididir. Onu irşad eder. Olgunlaştırır. Toprağa gömer onu. Toprağın koynuna ter- keder. Sonra döner, gider. Unutmuş gibi. Oysa uyanık olan unutur mu hiç? Evet, çiftçi unutmaz. Emanetini ait olduğu toprağa devreder. Yağmurun, toprağın, güneşin işini yapmasını bekler. Tohum her çilede olduğu gibi toprak içinde açılır, kabu- ğu çatlar. Olgunlaşmak isteyen kulun nefis kabuğunu kırması gibi. Tohumun seferi, toprağın seferidir. Toprak ona anadır, candır. Kökü de, kabuğu da, içinde barındırdığı âlem de toprak için- de açılmaya başlar. Günü gelince, o tohumdan doğan çocuk incecik boynunu toprak örtüsünden çıkarır. Toprağın çocuğu dünyaya merha- ba der. Buğday tohumluktan ölmüştür. Havaya doğmuştur. Buğdayın toprağın altındaki ismi tohumdur. Bu âleme çıkın- ca buğday olur. Aslında saklanan cevher, çile ile ortaya çıkar. Mevsimler geçer. Zaman en büyük mürşiddir. Buğday yeşermiştir, canlanmıştır, kendisi olma yoluna girmiştir. Buğdayın hikâyesi, insanın hikâyesidir aslında.***
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.