dumrul, defterden rasgele bir sayfa açtı, yüksek sesle okudu:
"yağmurlu bir gün
soğuk bir yağmur yağıyordu. 'canın sıkılıyor mu?' diye sordu. sıkıntıya alışıktım. bütün günü sobanın başında geçirirdim. 'kitap okumaz mıydın?' ihtiyacım yoktu herhalde. 'neler düşünüyordun' belirli düşüncelerim yoktu. bazı şeyleri de düşünmekten korkuyordum. bugün sağlam inançlarım var. düşünceler de insanları iyileştirebilir."
"böyle bir yazıyı nası beğenebilirsin hikmet?"
"anlamıyorsun azizim." diye karşılık verdi dumrul'a. neden anlamadığını da açıklayamadı. işte o zaman kendini güçsüz hissetti. sonra sevgi'ye anlattı bunu. "üzülme," dedi sevgi. bazı güzellikler herkesle paylaşılamazdı. "kimse senin gibi hissedemez."