Henüz vakit varken, gülüm,
Paris yanıp yıkılmadan,
Henüz vakti varken, gülüm,
Yüreğim dalındayken henüz,
Ben bir gece, şu Mayıs gecelerinde biri
Volter Rıhtımı’nda dayayıp seni duvara
Öpmeliyim ağzından
Sonra dönüp yüzümüzü Notrdam’a
Çiçeğini seyretmeliyiz onun,
Birden bana sarılmalısın, gülüm,
Korkudan, hayretten, sevinçten
Ve de sessiz sedasız ağlamalısın,
Yıldızlar da çiselemeli
İncecikten bir yağmurla karışarak.