Gönderi

İşte o son durgun gölleri altüst eden bunlardı. Pis ve dünkū kõle Yunan'ın Orhan'ı, Murat'ı, Osman'ı cennete geçiren kabirlere yaptığı hakaretleri anlatıyor. Doğu'nun Batı hâline getirilmek üzere olduğunu söylüyor, bir ilâhi kanuna saldıranlara karşı eli kolu bağlı durmanın cehennemlik suçların en bağışlanmayanı sayılacağını en sağır gönüllere bile aşılıyorlardı. Bunların aralarında bir tane de Mehmed Akif vardı. Fakat bunların hepsi de, karınca kararınca, birer Mehmed Âkiftiler. Belki de ikinci Mehmed Akif işte böylece bu yüzden doğuyor, bütün yurt havasına yayılan erkek iradenin, durdurulamaz mücadele azminin, hayatı hiçe saydıran vatan, istiklâl ve hürriyet aşkının toplandığı pota oluyordu. Artık yalnız eli silah tutanlar değil, beş on okka yük taşıyabilecek, bir kağnının öküzlerine embel dürtebilecek çocuklar ve kadınlar da cihada akıyordu. Daha şimdiden isimler çıkmıştı ortaya; Kara Fatma'lardan, Ayşe Onbaşı'lardan, Pembe Çavuş'lardan bahsediliyordu. Kadınlık ilk defa şehadet ve gazâ mertebelerine ermişti.
Sayfa 140Kitabı okudu
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.