Uyanır uyanmaz saatine baktı: on biri çeyrek geçiyordu. Uzun uzun ovuşturdu gözlerini. Başucundaki cep radyosuna uzandı. Her sabah yeni bir güne girebilmek, yaşamaya bir kere daha alışabilmek için yaptığı temrinlerdi: hemen saate bakmak, radyoyu açmak, bir sigara yakmak.