Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Enes Genç bir yorumu yanıtladı.
Paratanrıcılık
Mezopotamya’da MÖ 3. binyıl bir erken bir zamanda, geniş çaplı mal depolaması ve ticareti yapılırken, Mina, şekel ya da talent gibi çeşitli isimlerle bilinen standart ağırlıkta altın ve gümüş kullanımı çok yararlı bulununca, insanlar, bir şeyleri satın almak için değerli metal külçeler kullanmaya başlamışlardı. Ama hala altın, ortalama bir kişinin, söz gelişi bir sepet buğday satmak ya da bir tulum şarap almak için kullanamayacağı kadar az bulunuyordu. Asıl para, bugün Türkiye’de bulunan ama o zamanlar Yunanistan’a komşu küçük bir devlet olan Lidya‘da icat edildi; bu devrimci yenilikten ilk yararlanan ise Yunanistan’dır.
Sayfa 455 - SAYKitabı okudu
·
5 görüntüleme
Enes Genç okurunun profil resmi
Öne Çıkan Yorum
Homeros’ta paradan hiç söz edilmez, çarşılar önemli yerler olarak dikkat çekmez. Çarşılar Mezopotamya‘da, Çin’de, Mısır’da ve Dünya’nın başka bir çok bölgesinde elbette vardır, ama yalnızca Lidya da Milat’tan önce 640-630 arasında krallar, değeri birkaç günlük emekten ya da bir çiftçinin hasadının küçük bir kısmından fazla olmayan çok küçük ve taşınması kolay külçeler gerekli olduğunu kavradılar. Külçeler standart ağırlıktaydı ve okuryazar olmayanlara bile o külçenin değerini gösteren bir amblem aslan kafası basılırdı. Böylelikle Lidya kralları ticari girişim olanaklarını kat kat artırdılar ve nüfusun yeni kesimlerine yepyeni ufuklar açarak dünyayı dönüşme uğrattılar.
4 önceki yanıtı göster
Enes Genç okurunun profil resmi
Bundan daha önemsiz olmayan ikincil bir etki , Akdeniz’deki pazar yerlerinin, yeni tür bir dinin tartışıldığı odak noktaları olmasıdır. İberya’dan Filistin’e kadar Agoralarda konuşulan yunan dili, Aristoteles’in klasik Yunancası değildi, ama Homeros‘un antik Yunancası da değildir. “Basitleştirilmiş, karma bir alışveriş Yunancasıydı.” İsa’nın müritlerinin inançlarını yayarken kullandıkları dilde buydu. Efes, Kudüs, Şam, İskenderiye ve Roma gibi kentlerde, ilk Hristiyanlar, öykülerini bu çarşı Yunancası ile yazdılar. İlk başta “Tanrının kötü Yunancası” diye eleştirilen bu yazılar Yeni Ahit’i, yani İncil’i oluşturdu.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.