Ama erkek şiddetinin ayarlanması mümkün: erkekler enerjilerini kadınlara erişim için diğer erkeklerle rekabetten doğrudan kadınların gönlünü çelmeye ve çocuklarına yatırım yapmaya kadar, geniş ve kesintisiz bir yelpazede harcayabilirler; nitekim, biyologlar bazen bu yelpazeyi "kabalardan babalara" diye nitelendiriyorlar. Nüfusun esas olarak erkeklerden oluştuğu bir ekosistemde, birey olarak erkeğin payına düşecek optimum konum yelpazenin "kabalık" ucu olacaktır, çünkü rekabette üstün gelmek ve az sayıdaki kadınların kur yapma mesafelerine girebilmek için alfa statüsünü kazanmak gerekir. Kadınların bol olduğu, ama bazı erkeklerin onlar üzerinde tekel kurabildikleri ortamlar da kabalığı destekleyebilir. Bu gibi koşullarda kendi yaşamıyla kumar oynamak sonuç verici olabilir, çünkü Daly ve Wilson'ın belirttikleri gibi, "üretkenlik açısından tam bir başarısızlığa doğru ilerleyen her canlı varlık, o anki yaşam koşullarını iyileştirebilmek için bir yolunu bulup çabalarını artırmalıdır; çoğu zaman da bu ölüm riskini göze almak anlamına gelir." Seçimini "babalıktan" yana koyan ekosistemlerse, erkek ve kadın sayısının eşit, aralarındaki ilişkinin de tek eşli olduğu koşullardır. Bu koşullarda şiddetli rekabet erkeklere üretkenlikte herhangi bir avantaj sağlamadığı gibi, onları büyük bir dezavantajla tehdit eder: ölen bir adam çocuklarını besleyemeyecektir.
Sayfa 125Kitabı okudu
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.