Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerini hapse attılar, sürgün ettiler. Para yok, ev yok, akraba yok. Onu ziyaret etmek, hediye götürmek yasaktı. O ise, bu şartlarda bile çorbanın tanelerini karıncalara verir, suyunu içerdi. Elbisesi eskiydi, fakat temizdi. Öyle zannediyorum ki, yatağı yorganı yoktu, fakat ömrü boyunca kimseye el açmadı. Hediye kabul etmedi. Yılmadı.
Hâlâ insanlara iman hakikatlerini öğretmeye devam eden bu Allah dostunun en büyük hazinesi kanaatti. Kendisinin bir ayda yiyeceği balı, talebeleri bir günde yediği için onlara sitem ederdi. Onun diploması, mevkisi, makamı, serveti, akrabaları yoktu.