Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Çünkü eşzamanlılık adına ne varsa ölüme gömülmüştü, hayattaki ve şiirdeki bütün eşzamanlılık, onun her şeyi geçersiz kılışı içersinde sonsuza kadar koruma altındaydı, ölüm, gündüz ve gece ile doluydu; bu ikisi, şafak vaktinin iki renkli bulutu hâlinde birbirlerine sinmişlerdi; ah, evet, ölüm, bütünlükten kaynaklanan o çeşitlilikle doludur – o çeşitlilik içersinde yeniden bir bütünde birleşmek için; ölüm, başlangıcın sürü bilgeliğiyle ve sonun bireye dönüşme bilinciyle doludur; bunların ikisini varoluşun tek bir ânında yoğunlaştırır; o an, artık aynı zamanda var olmama anıdır çünkü ölüm, hayatın akışıyla sonsuz bir karşılıklı ilişki içersindedir ve zamanın sonunda zamanın ona dökülen, onun tarafından karşılanan ve kaynağına geri döndürülen nehri, sürekli olarak hatırlayışın bütünlüğüne, dünyaları peş peşe hatırlayışa, Tanrı'yı hatırlayışa dönüştürülürdü; her kim ki ölümü kabullenir ancak o kişi ölümlülüğün yörüngesini tamamlayabilir; her kim ki gözleriyle ölümün gözlerini arar ancak onun gözleri, hiçliğe bakması gerektiğinde, yanılgıya düşmeyecektir; her kim ki ölümü dinler ancak onun kaçmaya ihtiyacı yoktur ve kalmasına izin vardır çünkü onun hatırlayışı, eşzamanlılığın derinliğine dönüşür her kim ki hatırlayışın derinliklerine dalar ancak onun kulakları dünyadan olanın o bilinmeyen sonsuzluğa, sonsuz hatırlayışın yeniden doğuşuna ve hayata kavuşmasına açıldığı ânın arp ezgilerini duyabilir
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.