bir akşam çalışmamızı bitirmiş, ateşin başında dinleniyorduk.
"danyar ağabey, uyuyuncaya kadar savaşta başından geçenleri anlatsana bize!" dedim.
bir süre konuşmadı, hatta gücenmiş gibi...kafasındaki düşüncelere yanıt veriyormuş gibi, boğuk bir sesle.
"olmaz, savaşın ne menem bir şey olduğunu öğrenmeyin daha iyi,"
o akşam danyar'ın ağzından başka söz çıkmadı. fakat söylediği o iki tümce, savaştan basit bir olaymış gibi konuşulmayacağını, hele savaşın uykuyu getirecek bir masal konusu olamayacağını anlatmaya yetmişti bize.