(...)
Yaşarken kıymeti bilinmeyen sıradan anların uçuculuğu. Mutluluğu hep gelip omza konacak şatafatlı, ağır bir masal kuşu gibi hayal etme hatası. Yıllarca beklediği şeyin, içinden geçtiği hafif anlarda kanatlanmış minik, basit sevinçlerden ibaret olduğunu insanın bu kadar geç anlaması, ah.
Şimdi geçmişe dair anımsadığım her anın hamurunda bir çimdik saadet var. En buruk hatıralara bile, sırf ait oldukları zamanın hatrına bahşedilmiş bir haslet bu.