Bu yaşa gelinceye kadar, hayatımızda aşka birçok kez maruz kalmışızdır; aşk artık şaşkın ve edilgen kalbimizin karşısında tek başına, kendi meçhul ve kaçınılmaz yasalarına göre ilerlemez. Ona biz destek olur, hafızanın yardımıyla, telkinle yönlendiririz onu. Belirtilerinden birini tanıdığımızda, hatırlayarak diğer belirtileri canlandırırız tekrar, içimizde baştan sona kayıtlı olan aşkın şarkısını ezbere bildiğimizden, şarkının devamını getirebilmek için, –güzelliğin esinlediği bir hayranlıkla dolu– başlangıç notalarını bir kadının söylemesine gerek duymayız.