Vahşetin Çağrısı Jack London'un Vahşetin Çağrısı kitabı;
Kitaba ilk başladığımda sonunun böyle olacağını asla tahmin edemezdim. Kahramanımız Buck melez bir yarı kurt köpeği.Buck asla alışık olmadığı bir hayata maalesef bir anda atılıyor. Başına gelen iyi-kötü olaylardan ders çıkarıp, aniden atılan bu hayata çok hızlı bir şekilde adapte oluyor. Bu adapte oluş sürecinde de atalarından gelen dürtülere karşılıksız kalmayıp onların yolundan gitmeye başladığını ama bu süreçte evcilliğini de kaybetmediğini görüyoruz.
Buck için üzüldüğüm ve sevindiğim olaylar oldu. Jack London bize bu kitapta her duyguyu yaşatıyor.Evcil bir hayattan vahşi bir yaşama yolculuğunu iliklerime kadar hissettim. Bu yolculuktan yaşadığı iyi şeyleri de kötü şeyleri de benimseyip okudum.Hikayenin başında tatlı bir yaşam sürerken hikayenin sonunda nasıl kendi varoluşunu bulduğunu gördüm. Başta da söylediğim gibi kitabın bu kadar derin bir anlam içereceğini tahmin etmemiştim. Sürükleyici bir kitap, elinizden bırakmayacak ve bir günde okuyup bitireceğinize eminim.
