Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Feldenkrais yönteminde, Ayurveda’ da ve diğerlerinde, beden çalışması sistemlerinde, bedenin alışılmıştan farklı olarak, beş değil altı duyuya sahip olduğu düşünülür. Beden, çevresinde olup bitenleri kaydetmek için derisini, derin fasyalarını ve etini kullanır. Rosetta taşı gibi, nasıl okunacağını bilenler için beden, verilen hayatın, alınan hayatın, umulan hayatın, iyileşen hayatın canlı bir kaydıdır. Anlık tepkileri kaydetme, derinden hissetme ve ileriyi duyumsamaya yönelik açık yeteneğinden dolayı ona değer verilir. Beden, çok dilli bir varlıktır. Rengi ve ısısıyla, tanımanın heyecanıyla, sevginin parıltısıyla, acının külüyle, uyarılmanın ateşi ile, inançsızlığın soğukluğu ile konuşur. Kimi zaman iki yana salınarak, kimi zaman titreyerek, kimi zaman küçük adımlar atarak aralıksız süren ufak danslarıyla konuşur. Kalbin hoplamasıyla,şevkin azalmasıyla, kaygılarını bastırmasıyla ve umudun yükselişiyle konuşur. Beden anımsar, kemikler anımsar, eklemler anımsar, hatta küçük parmak anımsar. Bellek, hücrelere resimler ve duygular şeklinde yerleşmiştir. Suyla dolu bir sünger gibi, etin sıkıştırıldığı, burulduğu, hatta ona hafifçe dokunduğu her yerde, bir ana nehir gibi taşarak dışarı çıkar. Bedenin güzelliğini ve değerini bu ihtişamından soyutlamak, bedeni, hak ettiği tini, hak ettiği şekli, sonsuz mutluluk hakkı olmadan yaşamaya zorlamaktır. Güzelliği, günün modasına uymadığı için çirkin ya da kabul edilemez olarak değerlendirmek, vahşi doğaya ait olan doğal neşeyi derinden yaralar.
1 artı 1'leme
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.