Yalansızız artık. Hâlâ birkaç sırrımız var. Ama yalansızız. Onlar da olmasın, ne kaldıysa içimizde söylemediğimiz her şeyi söyleyelim istedim. Yoldaydık. Nereye gittiğimizi bilmeden, öyle arabayla geziyorduk. Samime Sanay'ı açmıştım. Söyleme Bilmesinler'!... Yüzümüzde bir tebessümle, seveme-diğimiz dünyayı severek izliyorduk bir yandan.
"Nurten" dedim. "Sana bir şey daha söyleyeceğim."
Elimi sıktı Nurten. Sanki bütün gücüyle sıktı. Başparmağıyla okşayarak sıktı. Bir annenin çocuğunu susturuşu gibi tuttu elimi.
Şarkı devam ediyordu.
"Yeter bildiklerimiz be Ethem" dedi. "Çok bilmek de iyi değil. Söyleme bilmeyeyim..."