Marx'ın bir devrimci olarak kendi yargıları ve çabaları aynı zamanda kapitalizmi nasıl anladığının bir parçasıdır ve bu anlayış onun kullandığı kategorilere de yansımaktadır. Bunun farkında olan Marx, geçmişteki ve bugünkü ütopyacı sosyalistlerin aksine insanları dışsal bir ilkeye bağlı kalarak ulaşılabilecek ahlaki bir vaazla uyandırmaya uğraşmamış, bunun yerine insanları, kendi açıklamasının yapısı konusunda ikna etmeye uğraşarak onları sosyalizme kazanmaya çalışmıştır.