Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kitabın ismi oldukça çarpıcı değil mi?" "İyi evlat yoktur" doğduğumuz günden beri dünyanın bize tekrar edip durduğu bir cümle. Bu cümle yeryüzündeki insan nüfusunun çoğunluğuna gayet iyi, güzel, doğru, normal görünürken, "İyi aile yoktur" cümlesi söylendiği andan itibaren çok kişiye küfür gibi görünüyor." diye açıklamış Nihan Kaya da bu durumu. Çünkü bize öğretilen ve dayatılan aile iyidir, ebeveynlerimiz her zaman bizim iyiliğimizi düşünür ve o şekilde davranır. Bizim iyiliğimize olmayan bir şey yaptıklarında ise bunu zorunluluktan yapmışlardır zaten. Onlara küsme, kızma hakkına sahip değilizdir; buna saygı duyulmaz ama çocuğa küsülebilir, kızılabilir, suçlanabilir. BİZİM istediğimiz şekilde davranmadığı sürece ona her şeyi söyleyebiliriz. Çünkü o bizim çocuğumuzdur, bu kadar da hakkımız olsundur. Aile ve çocuklar konusundaki düşüncelerim çevremdeki çoğu kişi tarafından kabul görmez ve aşırı bulunurdu ama bu kitabı okuduğumda Nihan Kaya ile düşüncelerimin ne kadar benzer olduğunu gördüm ve bu kitabı okumak fazlasıyla kalbimi acıttı. Suçlama ya da şikayet bilincine girmeyeceğim çünkü oraya girersek çıkmak gerçekten zor. Bu kitap hakkında sayfalarca yazabilirim, çok şey söyleyebilirim ama bunu yapmak istemiyorum. Bu kitabı ebeveynlerin, ebeveyn olma düşüncesi içinde olanların, öğretmenlerin, çocukların herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Bir yerde bilinçlenmemiz gerekiyor ve bize dayatılan, öğretilen şeyleri sorgulamamız gerekiyor. Hepimiz biriz, biriciğiz, herkesten ayrı bir bireyiz. Karşımızdaki insanı/çocuğu da bu şekilde görmemiz gerekiyor. Bunu kabul edebilirsek ve bu şekilde davranışlarımızı dönüştürebilirsek aslında sorunlarımızın çoğunu çözebileceğimizi düşünüyorum. Ebeveyn olma fikri her zaman bana çok korkutucu gelmiştir. Dünyaya gelme irademiz dışında olan bir şeydir. Bir yetişkinin çocuk sahibi olma kararını alması çok fazla sorumluluğu gerektirir. Bu sorumluluğun sadece maddi yanına odaklanmak maalesef yaralı, travmatik çocuklara yol açmaktadır. Mükemmel anne/babalık yoktur evet ama bir gün eğer dünyaya bir çocuk getirme kararını alırsam umarım bunun sorumluluklarını hakkıyla yerine getirebilirim. Kitabın büyük çoğunluğunda
Alice Miller
Alice Miller
’in kitaplarından ve
Clarissa P. Estes
Clarissa P. Estes
’in "
Kurtlarla Koşan Kadınlar
Kurtlarla Koşan Kadınlar
" kitabından alıntı yapılmış. “
Kurtlarla Koşan Kadınlar
Kurtlarla Koşan Kadınlar
” okuduğum ve çok etkilendiğim kitaplardan biriydi. Alice Millerle ise tanışmadım, onun Türkçe’ye çevrilmiş eserlerini de en kısa zamanda okumayı planlıyorum. Kitap hakkında çok fazla şey söylemek istemiyorum dedim ama uzun bir inceleme oldu, çünkü fazlasıyla kalbime dokundu yazılanlar. Beni bu şekilde etkiledi ama gerçeklerle yüzleşmek istemeyenler tarafından ciddi şekilde eleştirilmiş Nihan Kaya. Okuyun, okutun; kendi süzgecinizden geçirin ve kararı siz verin. “Unutmayalım ki çocuklarımız bizi doğurmadılar, hatta doğurulmayı da bizden onlar talep etmediler; onları istek ve iradeleri dışında dünyaya getiren bizleriz. Bir yetişkinin çocuk sahibi olmama iradesi ve özgürlüğü vardır. Bu iradeyi kullanmayan yetişkin, doğmuş çocuğun her türlü ihtiyacını karşılamakla mükelleftir.” “Bakıma muhtaç olarak doğuyoruz; ama bir çocuğun özellikle yaşamının ilk yıllarında en az su kadar, hava kadar ihtiyaç duyduğu şey, anne-babasının kayıtsız şartsız sevgisi ve onu her şeyiyle kabulüdür. Çocuk bu sevgi ve kabul olmazsa gerçekten ölür, ve çocuk anne-babasının sevgi ve kabulü olmazsa yaşayamayacağını, bunlara su gibi, hava gibi muhtaç olduğunu doğduğunda sezgisel bir bilgiyle bilmektedir. Çocuğu anne-baba karşısında zayıf, korunmasız kılan da budur; çocuğun anne-babanın kabulünü elde edebilmek için yapmayacağı şey yoktur. Anne-baba, çocuğun bu ihtiyacını sömürür. Çocuğu kendi kapris, istek ve ruhsal ihtiyaçları doğrultusunda dilediğince eğitir, yönlendirir, bu istek ve ihtiyaçları çocuğa yansıtarak bunların çocuğun kendi istek ve ihtiyaçları olduğuna inandırır, çocuğun ruhunu kendi malı gibi kullanır.” “Koşulsuz seven ve affeden, sınırsız hoşgörüsü olan, yerleşik kabulün aksine anne-baba değil, çocuktur. Çocuk anne-babasını anne-babası ona nasıl davranırsa davransın sever ve zaten çocuğun dramı da buradadır.” “"Ne de olsa o senin annen/baban..." hemen hepimizin Demokles'in kılıcı gibi boynumuzu her an altında duyduğumuz kutsal çizgidir. "Anneye karşı gelirsen taş olursun!" tehdidi yüzyıllardır bilerek içimize işletilmiştir çünkü.”
İyi Aile Yoktur
İyi Aile YokturNihan Kaya · İthaki Yayınları · 20186bin okunma
·
129 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.