Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Avrupa ve İslam Mirası
Şayet Avrupa, artık bütün tarihin merkezi gibi görülmekten vazgeçilir ve insanî gelişme bir bütün olarak değerlendirilirse, 7. yüzyıldan 14. yüzyıla kadar bir kara deliğin olmadığı, aksine tarihin en parlak medeniyetlerinden birinin, yani İslâm medeniyetinin ortaya çıktığının kabul edilmesi gerekir. Bazen "demir çağı" adı da verilen “karanlık” bir dönemin ardından Grek medeniyetinin belge ve bilgilerine Rönesans hiç de öyle doğrudan ve dolaysız bir şekilde mirasçı olmuş değildir. Ne Hıristiyanlık Helen dehasının bir uzantısıdır, ne de Aziz Toma (Saint Thomas) Aristoteles'in halefidir. Hz. İsa dünyaya gelmezden üç asır önce Arşimet'in ölümüyle birlikte askıya alınan ilimlerin gelişim seyrini Galile de yeniden başlatmamıştır. Dolayısıyla Batı'nın "gözkamaştırıcı tekbaşınalığı” (bilim, teknik ve sanatta her şeyi sadece ve sadece Batı yapmıştır iddiası) tam bir yutturmacadır. Yalancı bir rüya gibi kurtulunması gereken ve Avrupa'yı dünyanın merkezi gösteren birinci efsane işte budur! İslâm medeniyeti, bin sene boyunca geçmişi zenginleştirdi ve geleceği hazırladı. Bin sene boyu üstlenip yüklendiği bir kültürü İspanya ve Sicilya yoluyla Avrupa'ya aktardı.
Sayfa 136Kitabı okudu
·
91 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.