Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Suriye
Bu ülkenin henüz bağımsız bir basına, serbest seçimlere ve geniş bir siyasal parti yelpazesine sahip olduğu devri hatırlaya bilenlerin sayısı fazla değildir. O devir pekâla yaşanmıştı ama benimbu konuda doğrudan hiçbir anım yok çünkü Mart 1949'da, ben doğduktan bir ay sonra Şam ilk darbesiyle tanışmıştı. Bir general iktidarı ele geçirmiş ve anayasayı askıya almıştı. Haziran ayında oyların % 99'unu alarak kendini cumhurbaşkanı seçtirdi ve mareşal unvanını aldı. Ama Ağustos ayında ikinci bir darbeyle devrilip infaz edildi. Sonra Aralık ayında onu deviren de devrildi, birkaç ay sonra da öldürüldü.... Üç darbenin yaşandığı 1949'dan sonra, bir daha Suriye'de hiçbir zaman demokrasi kendini kabul ettiremedi. Ülke üzücü ve hayalkırıcı bir şekilde peşi sıra yaşanan istikrarsızlık ve diktatörlük evrelerinden başka bir şey tanımadı. Ve her sarsıntıda, mağluplar Lübnan'a sığınıyorlardı: Kızağa çekilmiş subaylar, hapisten kaçmış siyasetçiler, fabrikaları millileştirilen sanayiciler, bir özgürlük alanı arayan sanatçılar ve entelektüeller... Onlarca yıl boyunca Şam ile Beyrut arasında sürekli bir mülteci akını oldu; bu mültecilerden zaten Suriye seçkinlerinin içinde yer alanlar kendilerini kabul eden ülkenin elitiyle fazla zorluk çekmeden bütünleşebildiler. Şu şairin, şu kadın oyuncunun, şu bestecinin, Lübnan'ın şu bakanı veya cumhurbaşkanının Beyrut ya da Sur'da değil de Şam, Halep veya Lazkiye'de doğduğunu öğrenmek hiç kimseye dokunmuyordu.
Sayfa 40 - YKYKitabı okudu
·
102 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.