Descartes'ın tersine, iradeyi gerçek bir yeti olarak değil, sadece bir sözcük, bir söyleyiş tarzı bir "akıl varlığı" olarak görmektedir. Gerçekte varolan, tek tek isteklerdir; bunları belirleyen genel bir isteme yetisi, yani bir irade yoktur. Dolayısıyla ne "irade" ne de bu tekil istekler özgür olarak nitelenebilir. Bunlar da doğadaki başka şeyler gibi, varolmak için bazı dışsal nedenler tarafından belirlenmektedirler.