Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

- Doğru ama emekçi kâr sağlamayacak olursa, sermayenin işe yaramayacağını da bilirsiniz sanırım. Rahip karşılık vermeyince Ernest ısrar etti: - Aynı düşüncede değil misiniz? Rahip başını sallayarak onayladı. - Şu halde ikimizin düşüncesi birbirini ortadan kaldırır ve başladığımız noktaya geri döneriz. Yeniden başa dönelim: Tramvay işçisi çaba harcıyor, sermayedar iş sağlıyor, iş ve sermayenin ortaklaşmalığı ile para kazanılıyor ve bu kazanç aralarında paylaşılıyor. Sermayenin payına kâr, işçinin payına ücret adını veriyoruz. - Ne kadar doğru! Bu paylaşımın tatlılıkla yapılmaması için ortada bir gerekçe yok. - Sanırım az önce söylediklerimi unuttunuz. Sıradan insanın kendini düşündüğü ve bencil olduğu konusunda anlaşmıştık. Oysa siz, her şeye göklerden bakarak, insanların nasıl olmaları gerektiğini düşünüyorsunuz. İdeal olanla, gerçek olanı karıştırıyorsunuz. Gelin yine gerçeğe dönelim; yalnız kendini düşünen işçi olabildiği kadar çok almaya çalışır. Kapitalist de bencil olduğu için ne koparabilirse almak ister. Ortada paylaşılacak bir para varsa ve iki taraf da daha çoğunu istiyorsa çıkar çatışması vardır. İşte, emekle sermaye arasındaki bu kavga uzlaşmazdır ve sonsuza kadar sürer. Gerçekten de dünyada emekçi ve sermayedar olduğu sürece, bu mücadele de devam edecektir. Bu gece San-Fransisko'da olsaydınız gideceğiniz yere yürüyerek gitmek zorunda kalırdınız. Çünkü orada tramvay işlemiyor.
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.