Tartışmayı yakından takip eden Martin, Olney'in haklı olduğuna inandığı halde, Ruth'a davranışındaki sertlikten dolayı ona kızdı. Onları dinlerken kafasında yepyeni bir aşk anlayışı şekillendi. Aşkın yargılamayla hiç ilgisi yoktu. Sevdiği kadının doğru veya yanlış yargı yürütmesinin önemi yoktu. Aşk yargıların üstündeydi. Eğer Ruth, Martin'in meslek sahibi olma zorunluluğunu daha az takdir etseydi bile, Martin'in sevgisinde bir azalma olmazdı. Ruth ne düşünürse düşünsün sevgiye layıktı; kafasındaki düşüncelerin, sevilmesine hiçbir etkisi yoktu.