''İnsan nefsinin ıslahı, arzulanan her hayrın temelidir. Islah içermeyen bir kanun, sadece ve sadece soyut bir metinden ibarettir.
Gerçekten kanun, bunu uygulayan hâkimin ruh haleti ve psikolojisi demektir. Bu sebeple Kur'an-ı Kerim, dinin ıslahını nefsin ıslahı üzerine bina ediyor:
'Şimdi Rabbinden sana indirilenin gerçekten hak olduğunu bilen bir kimse, kör olan bir kimse gibi olur mu? Fakat bunu ancak üstün akıllı ve temiz vicdanlı kimseler idrak ederler.' (Rad 19)