Yazar kitapta Egeli balıkçıların hayatlarına sosyolojik ve toplumsal açıdan bakıyor. Köy hayatını, aile bireyleri arasındaki ilişkileri, küçük bölgelerde yaşanan aşkları ve evlilikleri, dedikoduyu, balıkçılığı, denizlerin hoyratlığını, Ege ve Akdeniz’deki yabancı balık istilalarını, yok olan doğal güzellikleri, ekolojiye yapılan kötülükleri, kendilerine yaşam hakkı bile tanınmayan ve paçavra gibi oradan oraya savrulan mültecileri ve onların üzerinden oynanan oyunları, havanın, suyun, ormanın, tüm doğanın hedef alındığı yazarın deyimiyle yeni Dünya’nın kapitalist sistemini yazar kısa ve öz bir şekilde ifade ediyor.