O muhteşem minberiyle II. Kılıç Arslan’ın oğlu Sultan Muhiddin Mesud’a kadar çıkan ve Orhan Gazi ile II. Murad zamanlarında tamir edildiği, bulunan kitabelerden bildiğimiz üslûbu alt üst olmuş Alâeddin Camii dahi ancak yeriyle o devirdendir ve etrafında bulunması icap eden tesislerden hiçbir şey kalmamıştır.