Güzel istemedir, ilgidir, hatta zamanın geçmesini sağlayan conatustur (çabadır). İradenin geri çekildiği ve kendiliğin geri alındığı güzelin içine düşünce dolu bir şekilde batmak, zamanın adeta sakin, durağan kaldığı bir hâl yaratır. İstemenin ve ilginin yokluğu zamanı sakin bırakır, hatta zamanı sakinleştirir. Bu sakinlik estetik görüyü, salt hissi algıdan ayırır. Güzelin karşısında bakış kendisine gelir. Artık uzaklaşmaz, alıp götürmez. Bu kendine varış güzel için asli bir şeydir.