Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Beş maymunun öyküsü
Kafese beş maymun koyarlar. Ortaya bir merdiven kurarlar. Kafesin tepesine de iple muzları asarlar. Herhangi bir maymun merdivenleri 'çıkarak muzlara ulaşmak istediğinde, dışarıdan üzerine soğuk su sıkarlar. Sadece merdivenleri çıkmaya çalışan maymun değil, diğerleri de bu soğuk sudan nasibini alır. Bütün maymunlar bu denemeler sonunda sırılsıklam ıslanırlar. Bir süre sonra muzlara doğru hareketlenen maymun diğerleri tarafından engellenmeye başlanır. Sonra maymunlardan biri dışarı alınıp, yerine yeni bir maymun (adı 'A' olsun) konulur. A'nın ilk yaptığı iş muzlara ulaşmak için merdivene tırmanmak olur; fakat diğer dört maymun buna izin vermez ve yeni maymunu döverler! Daha sonra ıslanmış maymunlardan biri daha yeni bir maymunla (adı 'B' olsun) değiştirilir. B'de merdivene yaptığı ilk atakta dayak yer. Bu ikinci yeni maymunu (B) en şiddetli ve istekli döven sonradan kafese giren ilk yeni maymun A'dır!!! Islak maymunlardan üçüncüsü de değiştirilir. En yeni gelen maymun (adı 'C' olsun) da ilk atağında cezalandırılır. Diğer dört maymundan ikisinin, (sonradan gelen A ve B) en yeni gelen maymunu (C)'yi niye dövdükleri konusunda hiçbir fikirleri yoktur! Yine de şiddetle onu döverler! Son olarak en başta ıslanan maymunların dördüncüsü ve beşincisi de yenileriyle (D ve E) değiştirilir. Tepelerinde bir salkım muz asılı olduğu halde artık hiçbiri merdivene yaklaşmamaktadır. Neden mi? Çünkü burada işler böyle gelmiştir ve böyle gitmelidir! Bu olay size çok iyi tanıdığınız bir ülkeyi, şirketi ya da aileyi hatırlattı mı? Tipik bir 'öğretilmiş çaresizlik' durumu ile karşı karşıyayız. Maymunlar çaresizliği öğrendi ve kendisinden sonra gelenlere zorla 'öğrettiler'. Maymunlar 'birlik ve beraberlik içinde başarısız olmanın' iki kutsal şartını yerine getirdiler: Düşündüklerini birbirlerine yaptırmadılar ve yaptıkları üzerine düşünmediler!
·
52 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.