Avrupa’nın bir kültürel ilmî birlik olduğu, çocukların aynı dünyada eğitileceği gibi bir zehaba kapıldılar ve biliyorsunuz “Erasmus Programı”nı geliştirdiler. Son derece büyük bir hayal bu; meselâ bir Alman genci önce Nürnberg’de, Köln’de vs eğitime başlayacak, oradan ortaçağ talebeleri gibi (hani “her şeyimi yanımda taşıyorum”, “ Omnea mea mecum porta ” deyip, her an, bir kat çamaşır, cübbe ve lûgatiyle gezen talebeler gibi) Viyana’ya gidecek, Viyana’dan Roma’ya sarkacak, ondan sonra dönecek Paris’te okuyacak; nihayet Rotterdam’dan mezun olacak. Tabii Avrupalı olarak... Bütün Avrupa onun vatanı, bütün dilleri biliyor. Bu, hayalî bir öğrenci olarak kalır. Bu program hiç yürümüyor; öyle istemekle olmuyor, bunun için çok ciddi programlar lâzım, rafine bir üniversite sistemi lâzım, rafine bir kütüphanecilik lâzım, rafine bir altyapı kurmak lâzım ve eski Avrupa liseleri lâzım...