Çünkü mutluluğu, neşeyi, sevinci kutlamayı bilmiyoruz. Bizi daha çocukken acıya, hüzne dayanıklı şekilde yetiştirdiler. Mesela çocukken çok gülmek bile yasaktı efendi ol deyip sustururlardı. Bu yüzden hep baskı altında büyüdük. Dikkat edin mesela doğum günü kutlaması bile birkaç dakikayı geçmez mum üflersin hediyeleri alırsın biter. Bir cenazenin yasını 40 gün tutarken mutlu anlarımız hep çok kısadır bizim. Tabi hoş bu da hatırlamaya dair izler bırakmıyor beynimizde.