Prof. Umur Samaz'ın katillerini bulmak benim boynumun borcu. Kamuoyunda 'Umur Samaz cinayeti' olarak anılan olayı polis bir türlü çözemiyordu. Failler buhar olup uçmuşlardı. Deliller yetersizdi. Profesör ünlü biri değildi, fakat öldürülmek ona yaramıştı. Unvanı ve ölme biçimi, kitaplarının satışını artırmıştı: Katil Bülbül Gibi Şahidi; Diplomatik Dezenfektan; Beni Anlamak Zordur; Posikolonyal Şarkılar ve Medyatik Vokal; Bu Dansı Smokinli Cellada Lütfeder misiniz?; Terör Mahallindeki Dublörler. Yazabilseydi, Nuh Tufan'la ilgili kitap, Profesör'ün yedinci kitabı olacaktı.
Prof. Umur Samaz'ın yarım kalan kitabını tamamlamak da
benim boynumun borcu. Artık, Nuh Tufan'ın kıçının dibinden canlı yayın yapan Havana da tahtalı köydeki kulübesini boyladığına göre, iş başa düşüyordu. Kelimenin tam anlamıyla köpek gibi peşinde dolandım Nuh'un. Hem de aylarca