Tutunamayanlar’da Selim Işık’ın olduğu gibi, Tehlikeli Oyunlar’da da Hikmet
Benol’un hayatının intiharla noktalanması yazarın yücelttiği ya da önerdiği bir
çözüm olarak düşünülmemelidir. Gerçekler birer oyun olarak, daha doğrusu
hayat bir oyun olarak sunulduğuna göre, buradaki intiharı böyle bir oyunun
mantıksal ve biçimsel sonucu olarak görmek bana akla daha yakın gibi
geliyor. Kaldı ki, Oğuz Atay’ın roman ve oyun kahramanları aracılığıyla
nerdeyse bir saplantı niteliğiyle karşımıza çıkardığı ölüm olgusu onun
yaşama tutkusunu vurgulayan bir kavramdır. Godard’ın Serseri Aşıklar (About de Soufle) filminde bir yazarla yapılan görüşmede, yazar son isteğinin
ölümsüzleşmek ve ölmek olduğunu söylüyordu. Oğuz Atay’ın kahramanları
ise ölerek ölümsüzleşmek ister gibidirler.