Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kübram

Sabitlenmiş gönderi
"İnsanın kendi işini bilmesi, başkalarının işlerine karışmaması yeter de artar bile. Benim işim beni sürekli meşgul ediyor zaten. Size iyi akşamlar beyler!"
Reklam
Taşra. Süveydamız. Kan pıhtımız. Yıllar sonra, "merkez" denilen bir merkezde, herkesin kalabalık sandığı bir yalnızlıkta, sendin var olduğum AYİN... Ey her yere benden önce varan şiir... Biz hepimiz uzun uzun sıkılırız Arkadaşlarımız da sıkılırlar ki bize gelirler Boşlukta asılı bir Tanrı zamanı
Yıldızlar pencerelerde birer hayal boncuğu olacaktır yeniden. Elimizde olan budur. Bu, bizim hayatımızdır. Biriciktir. Hayranlığın tahtına kurulmuş küçümseme, yaralı aklımızı ele geçirmiştir: Uzaklar yalnızlıktır. Kötüdür. Korkutucudur. Cehennem, başkalarıdır. (Sartre) "İnsanın hayatı, yenileceğinden hiç şüphe etmeksizin, var olmaya çalışmak için harcanmış bir çabadır" der ya Schopenhauer; taşra bu sözün çaba harcanmadan gerçeklik kazandığı yerdir. Yazgının peşin cezasıdır. Kurtulmak ağırdır, pahalıdır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tezer Özlü'den iç burkan birkaç görüntü, bu resmi taşradan merkeze taşıyan, bu tozlanmış ruhun çırpınışına harf harf bir başka gerçeklik yaratan yeni bir bunaltı haritası olacaktır: "Şimdilerde... Sokak aralarından geçerken... gözüme pija- malı aile babaları ilişirse, kışın, yağmurlu gri günlerde tüten soba bacalarına ilişirse gözlerim... evlerin pencere camları buharlaş- mışsa... odaların içine asılmış çamaşır görürsem... bulutlar ıslak kiremitlere yakınsa, yağmur çiseliyorsa, radyolardan naklen futbol maçları yayımlanıyorsa, tartışan insanların sesleri sokaklara kadar yayılıyorsa, gitmek, gitmek, gitmek... isterim hep." Bu ruh atlasında, bu fiziki coğrafyada insan, önce şaşmaz bir şekilde, kendi hayatının dışındaki her şeye derin bir hay- ranlık duygusu besleyecektir. Başka hayatlar; yıldızlar, ırmak- lar, yollar kılığında günde bin kez kirpiklerinden gövdesine akıp duracaktır. "Kitapların, türkülerin, filmlerin başka dünyala- ra yağdırdığı yağmurlar bir iyilik, bir arınma gibi oralarda yaşayan herkesi köpük köpük çoğaltacaktır. Başka insanların baktığı pence- reler güleç, başka güneşlerin vurduğu sular derin ve mavi olacaktır. Evlere dönüş, hak edilmiş bir şenlik olacaktır başka dünyalarda. Bir ip gibi insanların boğazına oturan sokaklar, ufukların ardında insan içine karışmış bir gökyüzüne dönecektir. Burada mutluluk kişiliksiz bir duyguyken, uzaklarda acı bile yaşama bağlayacaktır insanı." (Bir Gün Ölümden Önce)
KARACAOĞLAN'IN BİR ŞİİRİ ÜZERİNE ÇEŞİTLEMELER - XI
Kuşlar seslerini bulmak için Ağaçlara koşuyorlar O kadar yer gördüm ki İçim sızlıyor unuttukça MELİH CEVDET ANDAY
Reklam
Şeytan ona bakarak kendini temize çekiyor.
*Yolculuk tan
Yazmışım bir nazlı zamanda Bir nazlı kâğıda: "Yanlış bir kapıyım ben Önünde yanılmış bir çocuğun durduğu."* Tüter hâlâ canımın ocağında arzusu Bir kanadı gökyüzüne uzanır Bir kanadı kapanır gövdeme simsiyah...
Kendi yokluğuna rıza göstermeyen kişi bir akıl hastasıdır. E. M. CIORAN
Kapının hızlı ya da yavaş kapatılmasıyla, az ya da çok bir öfke geride bırakılır. KAFKA
Yine de bu acılar söylüyor bana var olduğumu PABLO NERUDA
Reklam
*Louis Aragon; Celal Güzelses
18. Çığlığı yansıtmayan tek bir dize var mıdır?" ... Var mıdır gerçekten tek bir dize İnsanın haysiyetinden doğmamış olsun... 19. Şemi pervaneyi yandırdığı için yanmadadır Ciğeri dağlanır elbette ciğer dağlayanın."*
Ben yola aşığım Çünkü üstünde tanıştık" Ayrılıktan sonra da Süren yola...
*Gülten Akın
O sonsuz beyazlığa, kimsenin söylemediği o büyülü dizeyi düşeceksiniz. "Ben'in korkuluksuz köprüleri"nden" *geçiş başlamıştır. Mezarları hayata katan bir maceradır bu. Siz biriciksiniz, sözünüz sizden biricik. İnsanın kendi sesinden daha dokunaklı ne olabilir bu kalabalıkta...
Kaf dağı
Dünyanın bütün şiirleri sizi söyler, bütün şarkıları size söylenmiştir. Çocuk kalbiniz gövdenizde çiçek açmaya baş- lamıştır. İçinizde binlerce karınca dünyayı size, sizi dünyaya taşıyıp durmaktadır. Baktığınız her şey büyülü aynanızdır. Sesiniz billur gibi açar ağzınızda. Parmaklarınız saçlarınız- dan değil gökyüzünden taşar. Bütün sesler bir uzaklık hevesi, bir arzu atlasıdır. Bütün masallar siz olursunuz. Kafdağı her gün gidip geldiğiniz bir murat yoludur. Leyla sizden ayrılır, Mecnun'a çöller kurarsınız. Evler her gün biraz daha küçü- lür. Bütün kızlar o küçük odalarda güzelleşir. Pencereler siz baktıkça kapanır. Kimse acınızı duymuyordur! Her şey bir incinme yumağına dönmüştür. Sokaklar yalnızlığınızın ıslı- ğı olur. Bir avuç mahallelerde bir şarkı boyu gider gelirsiniz. Sonsuzluğun elifi başlamıştır. Sizi insan içinden çekip alan aşk, götürüp insan içine katmaktadır yine. Okuduğunuz her şiir, her hikâye içinizdeki nar ocağına düşer. Bütün kitaplar sizi söylemektedir. Yeni bir büyümedir bu, acının bile yaşama gücüne, dünya bağışına dönüştüğü.
Ben bir simli cümleyim Hayal Hanım Kirpiğinden topuğuna harf harf işlenmiş Senden uzak bir gerçeğim kalmadı Uyandım dünyanın bütün uykularını. Ölüm sensin bundan sonra sabahın sahibi...
1.094 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.